Türkiye Bankacılık Sektörü Güçlü Bir Büyüme Göstererek 21,8 Trilyon TL Aktif Büyüklüğe Ulaştı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Türkiye bankacılık sektörünün güçlü performansına dikkat çekerek, sektörün aktif büyüklüğünün 21,8 trilyon TL’ye ulaştığını açıkladı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Türkiye bankacılık sektörünün güçlü performansına dikkat çekerek, sektörün aktif büyüklüğünün 21,8 trilyon TL’ye ulaştığını açıkladı. Kavcıoğlu, küresel ekonomik belirsizliklere rağmen sektörün istikrarlı bir yolda ilerlediğini ve ekonomiye önemli destek sağladığını söyledi.
İçeriklerimizden anında haberdar olmak için bizleri Google News üzerinden takip edebilirsiniz!
Kavcıoğlu, aktif büyüklüğünün yanı sıra Türkiye bankacılık sektörünün toplam kredilerinin de 11 trilyon TL’ye çıktığını, bu durumun Türkiye’nin seçici kredi politikalarıyla reel sektörü destekleme çabasının bir ifadesi olduğunu belirtti. Kredi hacimlerindeki artışa rağmen takipteki kredi oranının %1,5 ile tarihi düşük seviyesinde kaldığını vurguladı.
Kavcıoğlu’nun açıklamasına göre Türkiye’nin bankacılık sektörü mali açıdan güçlü ve sağlıklı. Kavcıoğlu, sermaye yeterlilik oranının uluslararası standartlara göre yüzde 18,4 olduğunu, bankanın net kârının yüzde 44,7 arttığını, sektörün varlık ve hisse senedi getirilerinin AB ortalamasının üzerinde olduğunu söyledi.
Uyumluluk 2025’e Kadar Devam Etmeli
BDDK Başkanı, Türkiye bankacılık sektörünün uluslararası düzenlemelere tam uyum sağladığını ve nihai Basel III düzenlemelerine tam uyumun sağlanması için 2025 yılında da çalışmalara devam edileceğini açıkladı. İklim değişikliğinden kaynaklanan finansal risklere karşı da önlem alındığını ve sürdürülebilirlik politikalarının uygulandığını anlattı.
Şahap Kavcıoğlu’na göre özsermaye finansmanı sektörü büyümeye devam ediyor. 2023 yılında faaliyet lisansı alan iki dijital yatırım bankasının yanı sıra bir saklama bankasının da katılımcı bankaya dönüşmesine izin verildi. Bu hamlelerin sektördeki çeşitliliği artırarak özsermaye kredileri ekosistemini güçlendirdiği kaydedildi.